21 Aralık 2010 Salı

konuşmam yasak...

Konuşmayı yasakladım kendime ama… Yazmayı yasaklamadım daha =)

İnsanlar öyle doğaüstü varlıklar k,i kimileri için bilimsel açıdan yaratık olarak ta nitelendirebilirim kendilerini… Hiçbir zaman anlaşılmaya müsait olmayan, anlamayan ve saçma sapan tepkiler ile küçük dağları yaratanların kendileri olduklarını düşünen, hâlbuki küçük bir dağ olamayacağını o akıllarında kestiremeyen yegâne ikiyüzlülerden bahsediyorum =)

Onlar için artık dilimi yormuyorum da… 3-5 satır yazayım da söz uçup gitmesin istiyorum. Bu yazıya her döndüğümde, kişiliksizliklerine ne kadar anlam verebileceklerini düşünüp, “aman be sen de kimsin benim hayatım da! ” dediklerini hissederek, direk söze girmek istiyorum.

Zaman insana her şeyi gösterir… Sevgiyi, aşkı, hüznü, neşeyi, eğlenceyi, ihaneti… Bu saydıklarımı sadece sevgiliniz ya da eşiniz ile yaşamazsınız elbette, illa karşı cinste olması gerekmiyor hatta öyle arkadaşlarınız vardır ki hem cinsiniz olmasından dolayı ne yapacağınızı bilemediğiniz… İşte onlarda aynı bunları yapabiliyor size…

Eee… Madem öyle… Bizde ne yapıyormuşuz… Yaşadıklarımız üzerine hakkımızı helal ediyormuşuz. Öyle uzaktan somurtup ta arkadan konuşmuyor muşuz. “Aman canım umurumda değilsin” gibi görünüp de dedikodu yapmıyormuşuz. “Yok, canım hiç içerlemedim valla” deyip de intikam alma çabası içerisinde ben konuşmuyorum kimseyi de konuşturmam demiyormuşuz… Onca yıllık kelamın ardından bir selamı hak etmiyormuşuz. Yani bu ne demek oluyormuş…

Hiç bir şeyi takmıyormuşuz.

Velhâsıl kelam… Nedir çıkardığım sonuç… Hımım… Onu da değerli bir arkadaşımın facebook duvarında düşünce sözü olarak ilettiği bir cümle ile anlatayım…

Beni kızdırmaya çalışmanız o kadar gülünç ki… =) şimdiye dek beni ısırdı diye hiçbir sivrisineğe kin duyduğumu hatırlamıyorum.



Teşekkürler…




Hiç yorum yok: