27 Nisan 2011 Çarşamba

aile ziyareti...

Hafta sonu aile ziyareti…



Cumartesi günleri çalışıyor olmamın azizliği ile büyüklerimi ziyarete gidemiyor olmuştum çokça uzun zamandır. Ancak bayramdan bayrama ellerini öpebildiğim canım anneannem, dedem, babaannem, teyzem, dayım, halam, yengem...

Geçtiğimiz cumartesi günü şirketimden izin aldım. İyi de yaptım… Şirketten 2 gün uzak olmak kadar güzel bir şey yoktu o an için =)

Çok ama çok özlediğim anneannem ve dedem ile birkaç fotoğraf çekildim… Hafta sonu elimde fotoğraf makinesi koşturdum durdum… Herkesin, tüm sevdiklerimin, tüm özlediklerimin ve ayrılık sonrası tüm özleyeceklerimin fotoğraflarını çektim bol bol…

Özlem giderdim her biri ile… Hediye ettiğim takılar ile hepsinin yüzündeki o gülümsemeyi görünce çok mutlu oldum. İyi ki onları bu kadar çok seviyorum…



Birazda çektiğim ve çekildiğim fotoğrafları paylaşayım sizinle… Kuzenlerim, dayım, anneannem, dedem vs…

 

canım dedem ile...


dayım ve dedem...


pampuk anneannem ile...



canım kuzenlerim...


buda deli horoz...



mutluluk benimle olmaya devam ediyor...

15 Nisan 2011 Cuma

bir şeytan hikayesi =)

İkiyüzlü, riyakâr, şeytan…


Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, geçmişin birinde adını telaffuza lüzum olmayan bir yaratık varmış. Kendisi insan müsvettesi olarak ortalıklarda dolanırmış. Bu insan görünümlü şeytan, hiç kimse tarafından sevilmez, herkes tarafından dışlanırmış. İyiler kesinlikle yanlarında nefes aldırmazlarmış bu şeytana. Çünkü bu şeytan;

Kendini çok beğenmiş, kendini çok benimsemiş, riyakâr, ikiyüzlü, içten pazarlıklı, aslında beş para etmez ciğere sahip, zekâsını kendi cephesinde kullanmaya çalışan, kendini öve öve bitiremeyen biriymiş.

Zaman içerisinde insanlara çok iyi davranırmış. En samimi dostlarıymış gibi… Hep onlar ile konuşur, onlardan bilgiler çalarmış. Sadece kendini düşünen bu şeytanın gerçek yüzünü gören kimse de onunla konuşmazmış. Suratına bakan gülermiş hayata karşı… Böyle bir yaratık onların hayatında olmadığı için mutlu olurlarmış çünkü.

Şeytanın kendine karşı çok büyük bir güveni varmış. Her şeyi çok iyi yapabildiğine inanıyormuş. Çevresindeki küçük çaplı insanlara kendini bi övermiş… bi övermiş ki… (ben şöyleyim, ben böyleyim, ben harikayım, ben istemeden olmaz, beni asla böyle böyle yapmazlar, beni çok seviyorlar, beni çok istiyorlar vb. ) onun anlattıklarına çevresindekiler çok gülermiş.salak işte deyip geçerlermiş. Bu şeytan, insanı her türlü dize getirebileceğini düşünürmüş. Ama bilmiyormuş ki o oyun oynarken herkes misketlerini çoktan çekmiş ortadan.

İşte gel zaman git zaman bu şeytan yaşlanmış. Bakmış etrafına… Yanında kimse yok… Tamamen kendi başına, mutsuz… (ki hak ettiği bu) Kimse el uzatmazmış ona… Ömrü yalnız ve dışlanarak geçmiş…
şeytanlar YALNIZ KALMAYA MAHKUMDUR.

Maalesef hayatımızda böyle çirkin suratlı şeytanlar var… Allah bizi onlardan uzak etsin…

Ve bıraksınlar da onları övecek olan dışarıdan bakan bir göz olsun… Ve bıraksınlar da onları seven başkaları olsun… Ve bıraksınlar da onlara başkaları inansın ve güvensin.

Bir insanın en büyük ezikliği dünyayı yaratanın kedisi olmasını düşünmesidir. Nefes aldığınız için Allah’a şükredin… Sevilmek içinde kalbinizin temizliğine…



Pozitif bakın ve hayatınızdan şeytanları eleyin… (bu bir öneridir)

12 Nisan 2011 Salı

MUTLULUK BENİM DİĞER ADIM...

Çok uzun zamandır yazmadığım düşüncelerim ile birlikte, biriken geçmişimi, paylaşıma dökmenin zamanı geldi artık.


Hayatımı değiştirmeye karar verdim ve değiştirdim de =)

sosyal aktivitelerim oldu artık… Canım o an ne istiyorsa onu yapıyorum ve öylece olduğum gibi çok mutluyum. Anlık yaşıyorum artık. Dünü düşünmüyorum… Yarın ne olacak diye aklıma getirmiyorum. Bugüne bakıyorum. Bugün mutlu muyum? Evet bugün mutluyum… O zaman gerisinin ya da ilerisinin önemi yok benim için.



Artık spor yapıyorum. Zayıflamak için almış olduğum karardan hoşnutluğumu dile getirerek yoğun iş temposunun içerisinde yapılan sporu tam bir stres atma ortamı olarak değerlendiriyorum. Aslında spor yaparak değil de stres atarak zayıflıyorum.. ve çok memnunum =)





Değerli erkek arkadaşımın doğum günü hediyesi olan fotoğraf makinem ile çok güzel fotoğraflar çekiyorum. Yani bana göre çok güzel =) ve bu beni aşırı derece de rahatlatıyor… Hayatımdaki doğru tercihlerden biri olarak nitelendirebilirim fotoğraf çekmeyi. Mutluluk kaynağım oluyor benim =)



Evlenme teklifi aldım değerli biricik çok sevdiğim manyaqımdan… Muhteşem bir organizasyon ile edilmiş muhteşem bir teklif. Hayır deme ihtimalimi ortadan kaldıran bir teklif ile birlikte sonsuzluğa onunla gitmeye karar verdim =)



Gereksiz insanları hayatımdan attım artık… Ne saçma muhabbetlerine tanık oluyorum onların… Ne de somurtkan suratlarına…



Yani sadece mutlu olduğum şeyler var şuan etrafımda… ailem, sevgilim, sınırlı sayıdaki dostlarım ve sosyal aktivitelerim…

Mutluluk benim diğer adım…